Festivalin 4. Günü; Küflenen Hayatların Ardında Kalan Yankı: KÜF
49. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin dördüncü gününe Ali Aydın'ın Venedik
Film Festivali'nde gösterdiği başarı ile merakla beklenen KÜF damgasını vurdu. Yaşlı
bir tren istasyonu bekçisi olan Sabri'nin onsekiz yıl önce üniversite öğrencisiyken
gözaltında kaybolan oğlunu ararken kaybettiği mücadelesinin öyküsü Küf. Ali Aydın'a
Venedik'te 'Geleceğin Aslanı' ödünü kazandıran Küf Antalya'da meraka beklendi ve
tıklım tıklım dolan bir salonda seyirci karşısına çıktı.
Emekliliğine iki yıl kalan Basri polis ve devlet organlarına hitaben oğlu Seyfi'nin
kaybını soruşturduğu her ayın biri ve onbeşinde yazdığı mektup ve dilekçeler
nedeniyle polis tarafından gözetim altındadır. Ayrıca iş arkadaşlarından bakım
işçisi Cemil'in de sözlü tacizine uğramaktadır. Bir gece istasyonda Cemil'i bir hayat
kadınıyla uygunsuz biçimde yakalar ve döver. İşinden olacağında korkan Cemil ise
Basri'nin epilepsi hastası olmasını onun aleyhine kullanmakla tehdit eder. Sonunda
Basri Cemil'in bir demiryolu kazasında ölümüne göz yumar. Tam bu sırada 18 yıldır
kayıp oğlu bir toplu mezarda bulunur. İstanbul'a giden Basri yapılan DNA testi sonucu
Seyfi'nin kalıntılarını alarak çaresizce kasabasına geri döner.
Doğa ile uygarlığın çürümekte olan teknolojisini çarpıştıran, küflenen yaşamları
görsel olarak aktarıyor Küf. Arka planda boğucu, kasvetli, çürümüş kasaba hayatının
ötesindeki farklı düşünceleri boğmaya çalışan siyasi mücadelenin parazitli sesi
Basri'nin Sovyet yapımı radyosundan her daim yankılanıyor. Yavaş akan zamanın
durduğu, saatlerin saniye saniye yankılanarak odalar gibi boş olan insan içlerini
doldurduğu bir film Küf. Kasaba gerçekliğini en yalın haliyle veren, karanlık iç
dünyaların koca gökyüzün altında ezildiği çerçeveler sonsuza eğrilerek uzanan raylarla
kesişiyor.
Ercan Kesal inatla oğlu üzerinden hayata sarılan baba rolünde verdiği içine kapanık
performansıyla filmin derinliğini yüz ifadesindeki derin çizgilere yansıtabiliyor.
Kasaba polis müdürü Murat rolünde Muhammet Uzuner ve Cemil rolünde Tansu Biçer
sert ve yoğun duyguları içtenlikle seyirciye ulaştırıyor.
Faili meçhuller üzerine dışavurumcu ve özdeşleşmeci olmayan Küf, siyasal sloganla
değil insan kaybının trajedisi üzerinden derdini anlatan sade ve içten bir film. Ali
Aydın'ın bu ilk filmi Yeni Türkiye Sinemasının uluslararası alanda başarıyla temsil
edecek eni bir yönetmenin doğuşuna tanıklık ediyor.
Tweetle