'Mavili' bir papağan: Rio

2002 yılında vizyona giren ve çok ses getiren Ice Age (Buz Devri)'in yardımcı yönetmen koltuğunda kariyerine başlayan Carlos Saldanha, serinin ikinci ve üçüncü filmlerinde terfi etmiş ve yapımlara kendi bakış açısını katma görevini üstlenmişti. Oscar'a aday olan ilk filmin ardından The Meltdown (Erime Başlıyor) ve Dawn of the Dinosaurs (Dinozorların Şafağı), gişede ilk filmden başarılı olsalar da tüm dünyada eleştirmenler tarafından daha vasat bulunmuştu. Animasyon dünyasının en eğlenceli karakterlerinden Sid ve Scrat'i sinemaseverlere kavuşturan Saldanha ve Blue Sky birlikteliği çok iyi bir animasyona daha imza attı: Rio.

Uçma becerisinden yoksun papağan Blu ve sahibi Linda, Minnesota'da huzurlu bir yaşam sürmektedir. Türünün tek erkek örneği olan Mavili'nin çiftleşebileceği dişi Makav kuşu Jewel'in varlığı öğrenen iki dost, Rio de Janerio'ya doğru yola çıkarlar. Egzotik kuşların koleksiyonunu yapmayı (!) amaç edinmiş bir grup tarafından kaçırılan Mavili ve Jewel, Jewel'ın kendini beğenmiş tavırlarına rağmen kötü adamların elinden kaçmaya çalışacaklardır; yanlarına birkaç dost ve karşılarına bir grup şapşal maymunu da alarak.

Daha çok hayvan odaklı animasyonları tercih eden Blue Sky'ın bu son animasyon filmi, artık sevimli hayvan animasyonu izlemekten bıkmış sinema seyircisinden onay almayı başarmış bir yapım oldu. Sektörün önde gelen eleştirmenleri tarafından ortalamanın üstünde değerlendirilen Rio, aslında bir takım özellikleri ile benzerlerinden ve türdeşlerinden ayrılmayı başarıyor.

Hayvan odaklı animasyonların yansıttığı aile(cik) dramı gerçeğine ters düşen Rio'da, daha çok tek bir karakterin dramı üzerinde durulmuş. Öykünün geçtiği şehir gereği renklerin daha da ön plana çıkması, karakterlerin kendi renkli dünyalarını izleyiciye yansıtmada oldukça başarılı olmuş. Diğer yandan dramı, kahramanın bazı engellerinde -Mavili'nin uçma yetisinin olmaması gibi- bizlere yaşatan film, bu konuda en azından başkahramanın üzerindeki baskının da farklılığını gösteriyor. Kendini kanıtlamaktan ziyade sevgisini kanıtlamaya çalışan Mavili'nin çabası, böylesi eğlenceli bir animasyon filmde izleyicinin zaman zaman duygusal anlar yaşamasına sebebiyet verebiliyor.

Animasyon dünyasının muhtemelen en başarılı yapım şirketi Pixar'ın senaryolarının aksine tümden mutlu bir sonla biten Rio'nun çekici yönlerinden biri de 95 dakika boyunca görüntüye eşlik eden sese dair her şey. Karakterleri seslendirenler arasında The Social Network'teki performansı ile Oscar ve Altın Küre'ye aday olmuş Jesse Eisenberg (Mavili), yine Oscar ve Altın Küre adayı Anne Hathaway (Jewel), Oscarlı oyuncu Jamie Foxx (Nico), Altın Küre sahibi Jane Lynch (Alice) ve müzik dünyasının hit makinesi Will.i.am (Pedro) bulunuyor. Şarkı ve müziğin eksik olmadığı filmde, karakterlere sesini vermiş bu ve diğer isimlerin her birinin müzikâl anlamda bir geçmişi olduğu da bir gerçek.

Müzikten bahsetmişken, filmin müziklerini geçtiğimiz sene How to Train Your Dragon ile Oscar'a aday olmuş ve IFMCA tarafından 2 ödülle onurlandırılmış genç besteci John Powell yaptı. Ses ve görsel efekt ekibi de ödüllü isimlerden oluşan Rio'nun Oscar yarışında kesin olarak bulunacağını tahmin etmek zor değil. 18 filmden oluşan aday adayı listesine hâlihazırda giren film, bu yıl en iyi animasyon film kategorisinde 5 adayın olmasından mütevellit kendisine aday olarak rahatça yer bulacaktır.