Tebaadan Ulusa Erken Dönem Sinema Tarihi: 1896-1943 Arası Bir Tarihselleştirme Önerisi

Özlem Tuğçe KAYMAZ profil resmi

Kategorisi : Türk Sinema Tarihi Arşiv

Yayınlanma tarihi : 29.07.2020

Etiketleri :

Editörün tavsiyesi


Tarih’e olan ilgim lisans öğrenimimde sinema eğitimi almaya başladıktan sonra daha da arttı. Bir filmin yapıldığı dönemin koşullarıyla olan ilişkisi üzerine düşünmek beni hep tarih okumalarına itti. Dönemler, savaşlar, tarihte kayıt altına alınmış olayların sinema ile olan bağı hakkında fikir yürütmek birçok soruyu da beraberinde getirdi. “Tarih kitaplarında karşılaştığımız bir olayın filme konu olmasını sağlayan şey nedir” ya da “tarihin bir bilim olarak sinema ile olan bağı nedir” “Sinema, tarih yazıcılığının bir parçası mıdır” gibi sorular bu alanlarda okumalar yapmama olanak tanırken yeni soruların da ortaya çıkmasına yol açtı.

Bu soruların çoğalmasında günümüz tartışmalarının da rol oynadığını göz ardı edemem. İlk duyulduğu anda çok basit bir soru veya tartışmanın parçası gibi gözükebilecek “Türkiye sineması mı” yoksa “Türk sineması mı” soruları bu çalışmanın bugün ortaya çıkmasında büyük bir öneme sahiptir. Bu tartışma, sinema ve tarih merakının birleştiği noktadan ulus devlet ideolojilerine, tarihin gerçekten objektif olup olamayacağına ilişkin tartışmalara ve Osmanlı devletinin son dönemlerinden Cumhuriyet kurulduktan sonraki ilk yıllara ve kültür politikalarına kadar uzanan geniş bir yelpazeyi içine alır. Dolayısıyla sinemanın, sanat vasfının ötesinde ulus devlet ideolojisinin ve tarih yazımının da bir parçası olarak toplumların geçmişlerine dair izleri günümüze ve hatta geleceğe taşıyan bir özelliği olduğuna sonucuna varılabilir.

Yukardaki sorular araştırmanın temelini oluştururken ortaya çıkan yeni sorular da araştırmanın yönüdür diyebiliriz. Bugün neden Türk sinemasının “Türk sineması” olarak ifade edilip edilmeyeceği tartışması günümüzün siyasi tartışmalarının ve akademik araştırmalarının bir parçasıdır. Ancak bugüne ait bu tartışmalar geçmiş ile bağ kurularak değerlendirildiğinde üç temel üzerine oturmaktadır: tarih, ulus devlet ve sinema. Bu tartışmalara, ileride tarih bölümünde değinileceği üzere, günümüz koşullarından beslenen ve söylemlerinden etkilenen bir araştırmacı olarak yaklaşmakta olduğumun altını çizmek yerinde olur. Dolayısıyla tarih, ulus ve erken dönem sinema çalışmaları hakkında sahip olduğum fikir, görüş ve yaklaşımlar günümüz siyasi söylemlerinin olumlu ve olumsuz etkilerinden ayrı düşünülemez.

Özlem Tuğçe Keleş

Bülten kaydı için tıklayınız