Duyarlı Olunması Gereken Hareket: Karşıt Sinema
Karşıt Sinema, manifestosu geçtiğimiz günlerde yayınlanan dikkate değer bir yenilik. 20'li yaşlarda bir grup sinemacı genç tarafından, sinemanın gün geçtikte kötüye gittiği ve önünün tıkandığı gerekçesiyle, farkındalık yaratmak adına başlatılmış bir hareket. Geçmişten günümüze manifestoların sinema üzerindeki etkisini "yol gösterici" olarak tanımlayan gençler, bu farkındalığı manifestolarını yayınlayarak yaratmayı amaçlamış.
Karşıt Sinema manifestosuna göre, Türkiye Sineması özgün ve yenilikçi olmaktan uzak kalmış; statü, para gibi kaygıların gölgesinde, yaratıcılıktan yoksun bir haldedir. Dolayısıyla sinema; festival ve ödül odaklı bir mekanizma haline getirilmiştir. Bu duruma bir "dur" denmeli, ve bu tıkanmış yol temizlenmelidir. Mevcut durumdan rant sağlayan sinemacıların, dağıtımcıların, akademisyenlerin ve festivallerin arasında sinemanın kaybolmasına izin verilmemelidir. Sinemanın samimiyetini de sorgulayan Karşıt Sinema'ya göre; günüzümde sinema bir ürüne, sinemacı ise onu pazarlayan bir tüccara dönüşmüştür.
Karşıt Sinema'nın amacı; Türkiye Sineması'nın özgün ve yaratıcı bakış açılarına ihtiyacı olduğunu göstermek. Sinemanın özgürlükçü olmayan, sınırlandırılmış halinin yerine; karşıt ve farklı bakış açılarıyla çeşitlendirilmiş olması gerektiğini savunmaktalar. Onlara göre söz konusu sinema; bir takım otoritelerin takdirlerine göre değil, sinemacının kendi zihnine göre oluşmalıdır. Bütün bunların sonucunda ise özgür, özgün, yenilikçi ve yaratıcı bir Türkiye Sineması amaçlanmaktadır.
Karşıt Sinema Manifestosu'nun maddelerinden ilki, sinemaya gönül vermiş herkese dokunacak ve durup kendilerine sinemanın durumunu sorgulatacak cinsten: "Sinema biriciktir. ". Gerçekten 'biricik' olan sinemamızın hal ve gidişatına bakınca, endişelenmemek elde değil. Bana göre bir diğer öne çıkan madde ise: "Sinema samimi olmalıdır. " maddesi. Burada durup bir değerlendirmek lazım; sinema ne kadar samimi, ne kadar ticari kaygı taşıyan bir endüstri. Her maddesi üstünde ayrı ayrı düşünülmesi gereken manifestonun son maddesi, günümüzde kendini "sinemacı" addeden bir çok şahsın yüzüne tokat gibi çarpacak cinsten: "Herhangi bir otorite, festival, ödül yahut kalıp kaygısı olan kişiye yönetmen, ortaya çıkardığı ürüne de sinema denilemez. "
Sinema aşığı ve sinemayla ilgilenen 20'li yaşlarda bir genç olarak Karşıt Sinemacılarla aynı kaygıları paylaştığımı söylemeliyim. Tıpkı onlar gibi, Sinema yapmaya devam edebilmek için, bu uzun ve bir o kadar kirli yolun temizlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sinema; her türlü kaygıdan uzak, samimi ve özgün şekilde icra edilmesi gereken bir sanattır, öyle kalmalıdır. Sinemayla ilgilenen ve böyle düşünen herkesi Karşıt Sinema'yı desteklemeye davet ediyorum. Aşağıda linkini verdiğim sitede manifestonun tamamına ve diğer gerekli bilgilere ulaşabilirsiniz.
http://www.karsitsinema.com/
Tweetle