Alışılmadık bir hikaye: Life of Pi

Life of Pi, 2012'nin hatta 2013'ün merakla beklenen çarpıcı işlerinden biriydi. Yönetmen koltuğunda Ang Lee gibi bir ustanın oturmasının yanı sıra gerek fragmanlarında görsel şölen gerekse alışılmışın dışında hikayesi ile seyirci açısından muhteşem 2012 senesinin merakla beklenen filmlerinden biri olmuştu. Filmi gittik gördük, sonuç olarak görsel açıdan muazzam, hikaye olarak farklı genel olarak başarılı bir film ile karşı karşıyayız.

Filmin posterinde bile kendini gösteren farklı duruşunun has sebebini Ang Lee'ye bağlasam kimse itiraz etmez sanırım. Büyük çıkışını Kaplan ve Ejderha ile yapan başarılı yönetmen, filmin görsel kusursuzluğu ile adeta seyirciyi kendinden geçirmişti. Ardından Hollywood tarafından transfer edilen Ang Lee, klasik bir çizgiroman uyarlaması olan- ki zamanı için gerçekten risk taşıyan bir iş- yeşil devimizi Hulk'ı yine kendi görsel yorumu ile sinemaya uyarladığında çizgiromanın fanlarını iki kutuba ayırıp ses çıkarmayı başardı. Bir çizgiroman okuyucusu ve sinefil olarak kişisel yorumumu sorarsanız hala en başarılı Hulk işi olarak görüyorum. Hulk'ın ardından gelen Brockback Mountain fırtınası ile Oscar ödül törenlerine damga vuran ve heykelciği kapan yönetmenimizin kariyeri yeniden yükselişe geçmeye hazırdı. Gerek kendi ülkesinde çektiği filmler gerek Hollywood destekli orta halli işlerin ardından yeniden Life of Pi ile sahneye çıkan sıradışı koreli yönetmenimiz bir kez daha Akademinin kapısını şiddetle vuracağa benziyor.

Film için konuşmak gerekirse, başından sonuna kadar 3D oluşunun hakkını veren hatta görsel malzemesi ve adeta bir tablodan fışkırmış gibi gözüken olağanüstü görüntüleri ile sizi her daim bir masaldaymışsınız gibi hissetiriyor. Hikaye anlatımı olarakta masalsı bir yol izleyen yapım, yer yer seyirciye Tim Burton'ın başyapıtı Big Fish'i hatırlatmıyor değil. Özellikle sonu konusunda tartışılabileceğini düşünüyorum.

Oyunculuklara gelince Irfan Khan'ı Hollywood işlerinde Hintli bir karakteri canlandırırken görmek şaşırtıcı değil. Kendisi rolünün gayet hakkını verirken, onun gençliğini oynayan Suraj Sharma'nın da Bollywood'un ilgisini çekeceğini düşünüyorum. Neredeyse filmin bütünü yükünü omuzlarına yükleyen oyuncu, çaresizliği, mutluluğu, umudu gayet başarılı yansıtmayı başarıyor. Zaten filmin büyük bir kısmı CGI hayvanlar olduğu için oyunculuklar için başka bir şey söyleyemiyoruz.

Görsel efektler açısında doyacağınızı hatta kendinizden geçeceğinize garanti veriyorum. Avatardan bu yana bu seviyede görsel zenginlik ile karşılaşmamıştım. Söz konusu hayvanların CGI canlandırması da müthiş olmuş. Aslında sinemaya ne açıdan baktığınızla alakalı olarak film hakkında düşünceleriniz değişebilir ama herkesin görüntüler konusunda hemfikir olacağını düşünüyor ve Peter Jackson'ın biraz bir şeyler kapmasını diliyorum.

Sonuç olarak, Life of Pi'nin akademiden teknik dallarda oscarları toplayarak döneceğine neredeyse eminim, ancak filmin gerek hikayesi gerek kurgusu gerek görselliği ile 2012 nin en heyecan verici işi olduğunu söylesem çok ağır kaçacağını düşünmüyorum. 2013'e bu film ile başlamanızın seneye iyi bir başlangıç olduğunu düşünüyorum ve filmin dini öğretisinin geldiği noktayı gayet doğru bularak size iyi seyirler diliyorum.