Nostaljik Bir Animasyon: Frankenweenie
Stop motion animasyonların ustası Tim Burton'dan yeni bir animasyon filmi girdi geçtiğimiz hafta vizyona: Frankenweenie. Bu animasyonun Tim Burton için de anlamı büyük. Frankenweenie, kendisinin bundan tam 28 yıl önce çektiği aynı isimli kısa filmin yeniden uyarlaması. Bu nedenle olacak ki Dark Shadows'la yarattığı hayal kırıklığından sonra muhteşem bir filmle geri dönüyor Burton.
Film New Holland kasabasında yaşayan genç bir çocuğun hikayesini konu alıyor. Özellikle filmin ilk sahnesinde çocuğun ailesine, o dönemin şartlarına göre fantastik bir film yapıp seyrettirmesi "karakterle Tim Burton arasında bir bağ olabilir mi?" sorusunu akıllara getiriyor. Arkadaşlık kurmaya ilgili problemleri olan Victor'un en iyi dostu köpeği Sparky. Sparky'nin ölmesine çok üzülen Victor, okula yeni gelen "farklı" öğretmen Bay Rzykruski'den de aldığı ilhamla köpeğini yeniden diriltmeyi başarıyor. Ancak bunun diğer arkadaşları tarafından duyulması işleri iyice zorlaştırıyor ve bir süre sonra işler tamamen sarpa sarıyor. Özetle genç bir çocukla köpeğinin dostluğunu konu alan bu film, yer yer duygu yüklü sahneleriyle seyircinin kalbine dokunmayı başarıyor.
Demin de dediğim gibi bu filmin, yönetmen Tim Burton için de anlamı büyük, onu merakla bekleyen izleyicileri için de. Filmin, o dönemi yansıtması açısından siyah beyaz çekilmesi tercih edilmiş. Ancak filmin iki versiyonu arasında tek benzerlik bundan ibaret değil. 2012 yapımı animasyonda, 1984 yapımı kısa filme bir sürü gönderme var. Hatta bir sürü sahne tıpatıp aynı. Örneğin Victor'un sınıfını ve tabi ki sevgili öğretmeni Bay Rzykruski'yi, iki filmde de ilk defa bir iskelet maketinin arkasından görüyoruz. Sparky'nin ölümünün ardından Victor'un sınıfta çizdiği Sparky resmi, iki filmde de tamamen aynı. Ve mezarlık sahneleri de oldukça benziyor birbirine. Benim tavsiyem sinemalarda Frankenweenie'yi izlemeden önce mutlaka 1984'te çekilen verisyonunu da izlemeniz. Hem 28 yılda değişen teknolojiye tanık olacak, hem benzerliklere hayran kalacak, hem de filmin Burton için ne kadar anlamlı olduğunu göreceksiniz.
Tabi ki filmin tek göndermesi 1984'te çekilen eski verisyonuna değil. Aynı zamanda dünya korku sinemasına da sayısız göndermesi var. Bunlardan en önce çıkanı Mary Shelly'in romanından uyarlanan Frankenstein. Hikayeyi hepimiz biliyoruz; Dr. Frankenstein ölülerden bir canavar yaratır. Burada da başrol oyuncumuz Victor ölen köpeğini hayata döndürüyor. Ayrıca, Victor'un soyadı mı? Frankenstein. Bir başka gönderme Burton'ın hayranlığını çoğu filminde dile getirdiği Vincent Price'a. Kendisini daha önce Vincent isimli kısa filminde (1982) ve Edward Scissorhands filmindeki mucit rolüyle izlemiştik. Bu filmdeki Bay Rzykruski karakteri Vincent Price'la tamamen özdeşleşiyor. Ayrıca filmdeki bir diğer gönderme kaplumbağa faicasında ortaya çıkanların Godzilla filmiyle olan benzerliği. Zaten faciaya sebep olan çocuğun uzak doğulu olması da bu teoriyi destekliyor. Bunlar dışında da bir sürü ufak göndermesi olan film adeta bir saygı duruşu niteliğinde korku sinemasına.
Uzun zamandır heyecanla beklediğim Frankenweenie'nin beklentileri karşıladığını söyleyebilirim özetle. Nostaljik ve bir o kadar da başarılı bir yapım. Son bir kaç filmine bakarak Tim Burton'ın düşüş dönemine girdiğini düşünenlere mükemmel bir cevap. Burton, sinema konusundaki dehasını bir kere daha konuşturuyor ve nostaljik, gotik, eğlenceli bir o kadar da güzel bir tat bırakıyor seyircinin ağzında. Tim Burton'ı tanıyan, tanımayan; seven, sevmeyen herkesin izlemesi gereken bir film. Şimdiden iyi seyirler...
Tweetle