Resmi Söylemin Yeni Sürümü: Çanakkale 1915 (2012)
Süpürr filmiyle tanıdığımız Yeşim Sezgin’in yönettiği Çanakkale 1915 Turgut Özakman’ın aynı adlı kitabından gene kendisinin yazdığı senaryo üzerinden çekilen film.
Çanakkale 1915 ilkokuldan üniversite yıllarında kadar her TC vatandaşının tarih derslerinde sıkılarak ezberlediği Çanakkale Savaşı ile ilgili her olayı anlatmaya çalışmakta. Mustafa Kemal ve şarapnel isabet eden saati, Nusret mayın gemisi, Seyit Ali ve kaldırdığı 200 kglık top mermisi bu olaylar arasında.
Olay akışında bireyler ve fedakarlıkları, arkadaşlıkları ya da düşmanla olan ilişkileri söz konusu olduğunda film seyirci ilgisi çekip özdeşleşme hissi yaratabiliyor. Olay örgüsü tanınmış abide şahsiyetler ve onların resmi söylem tipi konuşmalarına gelince film seyirciyi geri iter hale geliyor. Özellikle Atatürk’e saygısızlık olmasın diye düşünülerek O’nun sadece resmi kayıtta bulunan yönlerini yansıtan karakter epey soğuk, bencil ve iki boyutlu olmuş.
Film destansı (epic) tür olduğu yerler Türklerin Balkan Felaketi sonrası göçünü gösteren sahne, denizde savaş zırhlıları ve karada tabyada karşılıklı top atış sahneleri. Mayın gemisinin torpido ile zırhlı batışı görsel haz veriyor. Öte yandan özel efektler 3 değil 2 boyutluluk hissi vermekte.
Filmin milliyetçiliği uçlara taşıyan filmde düşmandan dost olmayacağı vurgulanıyor. Özellikle saf Türk askerinin yaralı İngiliz’i geri verdikten sonar vurulması buna örnek.
Samimiyetinden şüphe duymaya ve içten milliyetçi duygulardan çekilmiş bir film. Şaşırtıcı biçimde teknik kadrosunda hiçbir yabancı yok. Özel efektlerin tamamı yerli üretim. Sinan Çetin’in evinin bahçesinde çektiği ve aile efradını oynattığı Çanakkale Çocukları filminin yanında gişede daha başarılı olabilecek bir film Çanakkale 1915. 2015 yılı ve 100. Yıl yaklaşırken Avustralya’dan Peter Jackson’un Çanakkale filmi beklenirken Türkiye’de hala beklenen Çanakkale filmi çıkamadı. Umarım 3 yıl içinde bu beklenti giderilir ve dünya karşısında kendi tarihi hakkında seyre değer bir tarih filmi üretemeyen bir ulusal sinema olarak mahçup olmaya devam etmeyiz.
Tweetle